Dişi Maceracı; Likya-Karya-Fethiye

Ne kadar disiplinli olduğumu bilen bilir. Yazılarımı günü gününe yazar, hiç bir işimi aksatmdjkajdkjff
Yazamadım bile o derece. Her seferinde üşengeçliğimi dile getiriyorum diye bana kızmıyorsunuz dimi?
Hayır elimden hiç bir şey gelmiyor :( Doğarken ölü toprağı atılmış üzerime sanki. Hep bir yorgun, hep bir halsiz. Hamile kalsam anlamam çünkü belirtiler benim yaşam tarzım olmuş hgjkfdg

Ne çenem var ne çenem var. Sonunda sizlere 5135456613 ay önce yaptığım tatilden bahsedeceğim. Daha düzgün ve bölüm bölüm aktaracaktım planım oydu. Ama tabiki her yaptığım plan gibi buda yalan oldu :') Bu yüzden ortaya karışık, hafızamda kalanları anlatacağım :> Başlığıda tam oturttum. Benden kuzu değil ama hediyelik eşyalar falan saklandı ahahah




Soracak olanlar için baştan söyleyeyim. JollyTur'un Likya karya turuna gittik. Pazar 9:00 da yola çıktık. Ertesi hafta Pazar sabahı İstanbul'daydık. Çoook ama çok eğlendik fotoğraflara baktıkça zamanda yolculuk yapıp geri dönesim geliyor o günlere :)


Bunu sanırım ilk gün yapmıştık. Kral tapınaklarını görmeye gittik. Çok yakından bakamadık tabi. Teknelerle çaydan geçerek kısa bir süre durduk. Rehberimiz konuyla ilgili anlatılarını yaptı. Tapınaklara çıkmak isteyenler oldu fakat geçmiş yıllarda yabancı bir turistin ölümüyle sonuçlanan kazadan beri tapınaklara çıkmak yasaklanmış olduğundan bakmakla yetindik. 




Son fotoğraf dönerken çekildi. Teknenin önünde uzanıp bu şekilde yolculuk etmek...... anlatılmaz yaşanır. O kadar huzurlu ve güzeldi ki. Sanki her şeyimi İstanbul'da bırakmışım sadece ruhumla gitmişim Fethiye'ye. İnsan bütün derdini, kederini, sorunlarını arkada bırakıyor. Tatil dediğin de öyle olmaz mı zaten? 


Mezarlık ziyaretimizde bildiğimiz bütün sureleri okuduktan sonra göl kenarına kurulmuş olan lokantamızda açık büfe de kendimizi kaybedip, karınlarımızı doyurduk. Tabi ki gene fotoğraf çekemedim çünkü en sevmediğim şeylerden biri de toplumda elektronik eşyalarla oynaşmak. Eğlenirken fotoğraf çekemiyorum ben neden bilmiyorum. Bunların yarısından çoğunu poseidon çekti. Yerim onu :>


Next Station Avrupanın en güzel 7. plajı olan doğa harikası İztuzu Plajı. Lilililiilili hjkfsd
İztuzuna ait bir tek bu fotoğraf var. Ne kadar malım bilmiyorum derece bulamadım kendime. Keşke fotoğraflasaydım. Böyle küçük küçük yerler yapmışlar meşhur caretta caretta yumurtaları için. Zaten iple çevirmişler. Belli saat aralıkları dışında plaja giriş yasak. Acayip büyük yanılmıyorsam 4,5 km uzunluğundaymış. Gerçi avrupanın 7. harikası olmasında ne yapsın bir içecek fiyatlandırmaları var akıllara zarar. Adamlar %125633 kar yapıyorlar. Magnum 10 lira olur mu be insaf !!!! 


İztuzu plajına giderken bir yerde durup kaplumbağa terbiyecilerini gördük. Yengeç verip caretta carettaları besliyorlardı. Yakından görmüş olduk. Meşşşhuur mavi yengeçleri varmış birde. Tadına bakmadım neden bilmiyorum. Mal gibi poz vermişim bi de hayvana üzüldüm şimdi. İlk kez mavi yengeç görmenin heyecanı sanırım..


Günleri karıştırmış olabilirim ama Plajdan dönüşteydi. Göcek merkez de mola verildi. Alışveriş time fjsfsd 
Poseidon ile etrafı turladık. Zaten hava ölümüne sıcaktı. İlk günden mal gibi omuzlar, kollar gitmiş. Yangın yeri yani anlıycağınız ihihihih. Neyse. Sahilde dolaştık. Dondurma yedim. Ben şahsen kapalı dondurmadan ziyade açık dondurmayı daha bir seviyorum. Dondurma gibi dondurma. 


Sahilde yürürken böyle bir ağaç gördük. Nasıl diyim, muhteşemdi. Kocaman, sahil ondan soruluyormuş gibi. Efsane dalları vardı. Filmlerde ki ağaçlara benziyordu. 




Otobüse dönerken böyle bir yerle karşılaştım. Bu ve bunun gibi fotoğrafları gördükçe poseidon'a sövüyorum :@@@@@ O kadar boydan al diyorum ayaklarımdan ne istedin be adam ! Halhal deniyorum çek bakim bloga koyarım diyorum. Halhaldan başka her şeyi çekmiş :@

Sonuç olarak buraya uğramanızı tavsiye ederim. Sahibesi tatlı mı tatlı bir ablamız. 2 tane çocuğunu gördüm şimdilik. Hele kucağında şeker mi şeker bir bebişi vardı allahım aklıma geldikçe saçlarımı kemiresim geliyor. Çok uygun fiyata, 'turist mi hemen kazıklamalıyım' mantığına kesinlikle uymayacak şekilde hemde. Poseidon ve kendime aynı model bileklikten aldım. Kendime de bir halhal aldım beyaz ipli, boncuklar var. Çok tatlı ablanın hediyesi oldu birde aynı model turuncu halhal :)) Giderseniz mutlaka uğrayın ve cimcimeyi de ısırın benim için :>


Burası da çok ünlü bir koy. Katrancı Koyu. İnsanlar buraya taa nerelerden kamp kurmaya geliyorlarmış. Zaten dikkatli bakarsanız alt kısımlarda olan çadır ve arabaları görürsünüz.




Her gün tekne turları yaptık zaten. Ondan mı bilmiyorum kıyıdan denize girmek beni rahatsız ediyor artık. Sanki gerçekten denize girmiyo muşum gibi geliyor. 


Ahanda halhal'im bu fotoğrafta görünmüş :> Nasıl beyendiniz mi :> 
Bu fotoğrafta Kayaköy'deydik. Hikayesini internetten araştırıp okuyabilirsiniz fazlasıyla acıklı. Köy falan demişler ama bildiğiniz şehir gibi bir şey olmuş. Nerden baksanız 400 450 hane var. Tabi harabe olmuşlar. Ama kaç yüz yıl önce olduğunu varsayarsak fazlasıyla iyi dayanmışlar. Kayaköy'ü gezdikten sonra girişinde bulunan bu yerde çaylarımızı içtik. Şark köşesine kuruldum hemen. İnsanın burda yaşayası geliyor. Bir kolye almıştım ilginç bir şeydi. Çokta ucuzdu 3 ya da 4 lira olması lazım. Aldığım teyze gayet tonton, başörtülü, bildiğiniz köy kadını. Yabancı bir turist ile olan diyaloğuna şahit olunca dumur olduk. Bayağı yeah, yeah çekınayt okey falan diye ana dili gibi ingilizce konuşuyordu teyzemiz. Aksanı falan olaydı yani. 
Mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor Kayaköy anlayacağınız :)


Bu fotoğraf sadece bir kısmı. Bunun gibi 4-5 tepe düşünün.



Yolları baya kötüydü. Taşları bayağı kaygandı. Düşüp bir yerlerini yaralayanlar çok olmuş zaten. Bazı hanelerde otlayan keçilere rastlamak mümkün. Ama buranın denetlenmemesine üzüldüm. O kadar tarih dolu olan hanelerin duvarlarında aptal saptal yazıların yazılmış olmasını görmek acıydı.





Bu tarz fotoğraflar yakalamanız çok olağan bir durum oralarda. Hazırlıklı olun derim. Bu kareyi Xanthos antik kentinde yakaladım. Çok doğal ve komik değil mi? 





Her adım başı Kral mezarları görmeniz mümkün. Burası da karada olan bir mezar. Ama tabi ki ben oraya kadar çıkmadım. Benim gibi üşengeç birine yakışır mıydı ? Hayır. O kadar komik ki. Yol ortasında Lahit vardı. Bildiğiniz asfalt yol ortada lahit. Saygılarına diyecek lafım yok gjsdkgfjsd Onu kareleyemedim otobüsten geçerken gördük çünkü. Evlerin arasında kalmış. 


Supernatural izleyen bilir. Bir bölümünde canavarlar enseden insanların bir şeylerini emiyorlardı. Ağızları aynı böyleydi. Bana onları anımsattı bu kestaneler. Ben hiç yemedim ama bunları yemek için toplamışlar bende dişlerine falan dokundum, elledim merakımı giderdim fksljfgs




Bu güzelliğe ne diyceksiniz? İlk gördüğüm anda aşık oldum. Kaputaş plajıYer altından akmakta olan suyun deniz kıyısında kumlar arasından süzülmesi sonucu suyu genel olarak serin ve turkuaz renginde. Cennet bildiğiniz. Ama biraz zahmetli bir plaj. Kışın dalgalar o kadar yükseliyor ve sertleşiyormuş ki her sene basamak yenilemesi yapılıyormuş. Zaten çok ilginç bir yerde. Baya bildiğiniz yol kenarında yamaçtan aşağı iniyorsun. Zaten bu fotoğrafı inmeden çekmiştim. Siz düşünün yüksekliği. 



Burası da batık bir şehir. Yüzme fırsatı bulduk. Ahtapot peşine falan düştük. İnsan gördükçe tuhaf oluyor. İster istemez eskileri hayal ediyorsun ne yaşanmış olabilir falan. 


Kekova-Simena kalesi fotoğrafımla büyük övgü almıştım. İnsan resmen büyüleniyor be. Böyle güzellikleri görünce insanın bir an önce emekli olup burdan bir yazlık alıp yerleşesi geliyor :>





Kaş merkez aman aman büyüklükte bir yer değil. Kınalı ada ya da büyük adaya gittiyseniz eğer oranın daha boş halini düşünün. Deniz kenarı olduğundan sanırım bana anımsattı. Dar ve eski sokakları. Her yer tarih kokuyor resmen. Hediyeler baktım yamyam arkadaşlarım için. Hatta kardeş gördüğüm Demet'e sordum bile. Beğenmez falan dırdırını çekmiyim dedim o kadar yakınız yani jfkljgfds Kaç ay oldu hala da veremedim hediyesini orası ayrı bir konu.





Sanırım en mutlu olduğum yer burası. Kleopatra plajı. Kumunu epey övmüşlerdi. Bilmem kaçıncı yüzyılda Kleopatra'ya hediye edilen bu plaja kendisi bir avuç kadar kum getiriyor. Normal bir kum değil. Kendi kendine üreyen ilginç bir kum. 2. fotoğrafta ipin gerisinde duran kısım kadar üremiş. Denizin içide bi o kadar dolu tabi. Vücudumuza masaj yaptık bu nasıl bir yumuşaklık. İnanılmaz bir şekilde yumuşattı. Saçlarıma hiç bir şey sürmediğim halde, tuzlu denize rağmen, vücudumu durulamaya gittiğimde ne olsun. Yumuşacık olmuşlar ! Krem sürmüş gibiydi. Tek kötü tarafı kum vücudunuzdan biraz zor ayrılıyor. Kleopatra'nın kumundan ne beklenir ki fkdlsşfk



Veee son olarak Azmak çayı.. Burdan kendime 1 büyük şişe doldurum. Dağların arasından gelen tertemiz sodalı su :) Cilde epey faydası varmış. Geldiğimden beri buz kalıbına döktüğüm bu sodayı her sabah suratımda gezdiriyorum. İyi de geldi.



Biraz fazlaca uzun oldu aslında. Umarım sizi sıkmamışımdır. Tabi ki sıkılmıcaksınız. Sizin için o kadar post yaptık burda. Çeker vururum. Zaten farkındaysanız hafızamı fazla zorlamamışım fotoğrafları koymuşum bak geç. Açıklamalarım ne kadar düz ve malca olmuş hiç beğenmedim. :(
Eğer şansınız varsa mutlaka gidin derim. Çünkü gerçekten gidilmesi gereken harika yerler var. İmkanım olursa seneye tekrar ve tekrar giderim.

Unuttuğum, atladığım bir çok kısım var aslında. Başka bir yazıda derler, toplarım umarım jkljggfdslk

Nasıl buldunuz? Daha önce gittiniz mi? Gittiyseniz nereleri beğendiniz?

Sizleri çok seviyorum.

xoxo Gossik guru.

Yorumlar

Popüler Yayınlar